Düzensiz Fiillerin İkinci Halleri (Past)
Past Forms of the Irregular Verbs
Seviye:
elementary
Yaş:
+3
Açıklama:
Past forms of the irregular verbs are given. Players could recite the irregular verbs easier by playing this game.
Düzensiz Fiilller
Düzensiz fiiller, -d, -ed ya da -ied eki almazlar. Ya ikinci halleri de, yalın halleriyle birebir aynıdır ya da kelime tamamen değişerek ikinci hal durumuna gelir. Bu tarz fiilleri ezberlemek kolay olmayacak olsa da, bolca tekrar ve pratikle bir süre sonra hafızanıza kazıanacaklardır.
Fiillerin ikinci halleri, geçmiş zaman cümlelerinde kullanılır ve bu sebeple, doğru kullanımlarını bilmek önemlidir.
I swam across the river last Sunday. (Geçen Pazar, nehir boyunca yüzdüm.)
I learned how to speak Spanish in Madrid. (İspanyolca konuşmayı Madrid’de öğrendim.)
I wanted her to meet me tomorrow. (Benimle yarın buluşmasını istedim.)
I saw her today at the reception. (Bugün onu resepsiyonda gördüm.)
I ate a lot of French fries, yesterday. (Dün çok fazla patates kızartması yedim.)
Aşağıda en çok kullanılan ingilizce düzensiz fiilleri, ikinci hallerini ve anlamlarını bulabilirsiniz.
Fiil | İkinci Hali | Anlamı |
Arise | Arose | Ortaya Çıkmak |
Be | Was/Were | Olmak |
Bear | Bore | Dayanmak, Doğurmak |
Become | Became | Olmak |
Begin | Began | Başlamak |
Bet | Bet | Bahse Girmek |
Bite | Bit | ısırma |
Blow | Blew | Esmek, Üflemek |
Break | Broken | Kırmak |
Bring | Brought | Getirmek |
Build | Built | İnşa Etmek |
Buy | Bought | Satın Almak |
Catch | Caught | Yakalamak |
Choose | Chose | Seçmek |
Come | Came | Gelmek |
Cost | Cost | Mal Olmak |
Creep | Crept | Sürünmek |
Cut | Cut | Kesmek |
Dig | Dug | Kazmak |
Dive | Dived / Dove | Dalış Yapmak |
Do | Did | Yapmak |
Draw | Drew | Çizmek |
Dream | Dreamed / Dreamt | Düş Kurmak |
Drink | Drank | İçmek |
Drive | Drove | Araç Sürmek |
Eat | Ate | Yemek Yemek |
Fall | Fell | Düşmek |
Feed | Fed | Beslemek |
Feel | Felt | Hissetmek |
Fight | Fought | Dövüşmek |
Find | Found | Bulmak |
Fly | Flew | Uçmak |
Forget | Forgot | Unutmak |
Forgive | Forgave | Affetmek |
Freeze | Froze | Donmak |
Get | Got | Almak |
Give | Gave | Vermek |
Go | Went | Gitmek |
Grow | Grew | Büyümek |
Hang | Hung | Asmak |
Have | Had | Olmak, Sahip Olmak |
Hear | Heard | Duymak |
Hide | Hid | Saklamak |
Hit | Hit | Vurmak, Çarpmak |
Hold | Held | Tutmak |
Hurt | Hurt | İncitmek, Zarar Vermek |
Keep | Kept | Tutmak, Korumak |
Know | Knew | Bilmek |
Lay | Laid | Yaymak, Sermek |
Lead | Led | Yönetmek |
Leave | Left | Bırakmak, Ayrılmak |
Lend | Lent | Ödünç Vermek |
Let | Let | İzin Vermek |
Light | Lit | Aydınlatmak |
Lose | Lost | Kaybetmek |
Make | Made | Yapmak |
Mean | Meant | Kastetmek, Anlamına Gelmek |
Meet | Met | Karşılaşmak, Buluşmak |
Pay | Paid | Ödemek |
Put | Put | Koymak, Yerleştirmek |
Read | Read | Okumak |
Ride | Rode | Binmek |
Ring | Rang | Çalmak |
Rise | Rose | Çıkmak, Yükselmek |
Run | Ran | Koşmak |
Say | Said | Söylemek, Demek |
See | Saw | Görmek, Anlamak |
Seek | Sought | Araştırmak |
Sell | Sold | Satmak |
Send | Sent | Göndermek, Yollamak |
Set | Set | Kurmak, Hazırlamak |
Shake | Shook | Sallamak, Çalkalamak |
Shine | Shone | Parlamak |
Shoot | Shot | Çekmek, Vurmak |
Shut | Shut | Kapatmak, Kapamak |
Sing | Sang | Şarkı Söylemek |
Sink | Sank | Batırmak |
Sit | Sat | Oturmak |
Sleep | Slept | Uyumak |
Speak | Spoke | Konuşmak |
Spend | Spent | Harcamak, Geçirmek |
Split | Split | Bölmek, Ayırmak |
Spread | Spread | Yayılmak, Yaymak |
Spring | Sprang | Sıçramak |
Stand | Stood | Durmak, Ayakta Durmak |
Steal | Stole | Aşırmak, Çalmak |
Sting | Stung | Sokmak, Batırmak |
Stink | Stank | Pis Kokmak |
Strike | Struck | Vurmak, Çarpmak |
Swear | Swore | Yemen Etmek, Küfretmek |
Sweep | Swept | Süpürmek |
Swim | Swam | Yüzmek |
Swing | Swung | Sallanmak |
Take | Took | Almak |
Teach | Taught | Öğretmek |
Tear | Tore | Yırtmak |
Tell | Told | Söylemek |
Think | Thought | Düşünmek |
Throw | Threw | Atmak, Fırlatmak |
Understand | Understood | Anlamak |
Wake | Woke | Uyanmak |
Wear | Wore | Giymek |
Win | Won | Kazanmak |
Write | Wrote | Yazmak |